24 Ağustos 2012 Cuma

biz geceleri amma senaryolar yazarız, bir de uykudayken :)

Acaba hiçbir yazar kitabını yazarken -kafasında bir öykü kurgulamadaysa- rüyalardan meded ummuş mudur? Şu hanım sahabeler kitabı var ya, her bir hanım sahabenin hayatını ayrı ayrı hikaye etmek gerekiyor.
Ben napıyorum. Rüyalardan ilham almaya çalışıyorum. Görüyor muyum? Elbette. Hatırlıyor muyum? Hayır:(

Bizim buralarda bir haftadır gece 1'den sonra elektiriği kesiyorlar. Tam masa başına oturacakken, öylece kalıveriyorum. Sonra babamla başlıyoruz komplo teorilerine. Belediye gece gece niye elektirik yapımına girişsin ki? Kesin hırsızlar, kesin kesin. Gelirlerse ne yaparız baba? Valla alacak bir şey bulabilirsen al git kardeşim deriz. Gülüşmeler... : )

Anlatmış mıydım sevgili blog. Yıllar yıllar önce biz K'da iken babam evde yalnız kalıyordu. Bir gece bahçeden gelen sese uyanmış. Bakmış genç bir çocuk babamın dışarıda telde asılı bulunan pantolon ve gömleklerini topluyor. Babam camı hafiften aralayıp çocuğa seslenmiş:
Kardeş benim de pek bir kıyafetim yok, bir ikisini de bana bırak!
Çocuk korkuyla irkilip koşmaya başlamış
: )


1 yorum:

  1. Sen yaz, yaz, yaz...
    Gördüğün görmediğin tüm rüyaları. Milletin riyalarını yazdığı bir zamanda sen hatırlamadığın rüyalarını rica edeceğim yaz.
    Babana ve rüyalarına selam...
    - Makarna yemeye gidiyorum.

    YanıtlaSil